23 ocak 1933 yozgat doğumlu şair, avukat, öğretmen.
şiirlerinde ilk etapta aşk, ayrılık, doğa ve özlem konularını işleyen, ikinci dönemde ise özellikle 80 sonrası toplumsal sorunlara eğilen akın, 4 kasım 2015'te ankara'da hayatını kaybetmiştir.
5
+
-entiri.verilen_downvote
ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya.
dizelerinin sahibi olan şair
4
+
-entiri.verilen_downvote
"ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya
kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya."
2
+
-entiri.verilen_downvote
" inadın anlamı yok
ölünüyor
ben bilmezden geliyorum."
1
+
-entiri.verilen_downvote
"beni sorarsan;
kış işte.."
3
+
-entiri.verilen_downvote
"hüznümle vedalaşmayı, bana öğretmediler... "
2
+
-entiri.verilen_downvote
"bu perişan halime sebeptir. senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim."
4
+
-entiri.verilen_downvote
"seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
“uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil.. "
1
+
-entiri.verilen_downvote
gülten akın'ın 1977'de odtü'de öldürülen ertuğrul karakaya için yazdığı ağıttır..
gökte bulut yan yan gider
yaralarından kan gider
töresi batası dünya
kahpe kalır şahan gider
ortadoğunun dumanı
jandarma bilmez amanı
ertuğrul'a düğün ettik
ot biçim, orak zamanı
ortadoğunun yolları
gide gide kavuşuyor
ertuğrulu vuran faşist
albaylarla konuşuyor
osman seni osman seni
yoz yetirmiş ustan seni
vururlar mı arkasından
sizde "arkadaş" diyeni
halkın bağrından biçtiler
birer birer hepimizi
başarmadan ölmek yoktu
böylem'ettik kavlimizi
hasına canım hasına
haber salın babasına
okulda bir yiğit ölmüş
kuşlar dönüyor yasına
yavan yerdi yavan değil
sabırlıydı söven değil
hayata tümüyle tutkun
bir şey seçip seven değil
kapılara faşist gelmiş
var mı demiş, sor mu demiş
ankaranın kanlıları
ertuğrulu vur mu demiş
salihliden çağrılıyor
kazma kürek deriliyor
düğününe varacakken
ölüsüne varılıyor
yumasalar yumasalar
yol üstüne komasalar
bilen olur bilmez olur
garip öldü demeseler
doğruya yiğit doğruya
canavar girdi sürüye
ölür mü yiğit olanlar
ertuğrul benzer diriye.
4
+
-entiri.verilen_downvote
"bir bile değildim, hiç oldum
ne utanç kaldı, ne korku, ne bağ
aşkı istedim
öyle yürekten istedim, yürek eridi"
3
+
-entiri.verilen_downvote
"seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
“uyandım bir sabah” gibi değil, öyle değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve günışığı sislerden düşsel ovalara
susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
yitik ceren arayı arayı anasını buldu
adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı ağustos dindi
seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi”
3
+
-entiri.verilen_downvote
“benim de kollarım bağlı senin kelepçenle
sağ elim tutmuyor tutmuyor
yitirdim büyümü, şiirlerim uçtu
solum yetmiyor.”
0
+
-entiri.verilen_downvote
“beni sorarsan kış,işte.”
1
+
-entiri.verilen_downvote
Kendisi hakkında uzun uzun ne kadar değerli bir insan olduğunu en kısa zamanda yazacağım şair. Kadınlar şiir yazamıyor diyenleri utandıracak kadar güçlü dizeleri vardır.
Şimdilik sadece meraklısı için, tüm şiirlerini okuyabileceğiniz toplu şiirleri:
(bkz: Kırmızı Karanfil)(bkz: Ağıtlar ve Türküler)(bkz: Uzak Bir Kıyıda)
Bir de hazır elime almışken minik bir dize bırakayım,
"Ağaçtan maviden denizden uçar
Kendinden uçamaz kuş"
3
+
-entiri.verilen_downvote
kadınlar şiir yazamıyor diyenleri utandıracak bir şair.
çok tanınmaz, çok okunmaz, misal bir sahafa çok az kişi gülten akın'ın ilk baskı kitabı var mı diye sorar. hemcinsleri olan nilgün marmara veya didem madak gibi dizeleri şiirilerinden cımbızla seçilerek her fotoğrafın altına kondurulmaz. belki de bu yüzden hiç bilmeyenlerce adı ilk duyulduğunda dudak bükülür. oysa benim için...üç cilt olan toplu şiirler kitabının her cildini ayrı ayrı benim için çok özel olan dönemlerde okumuştum. bu yüzden benim için o... belki kadın olması bir kenara, tüm naifliği bir kenara, bir de evrensel değerlere sahip olduğuna inandığım bir hukukçu olduğu için benim için o... açıklayamıyorum. en iyisi onun cümleleriyle ifade edeyim bendeki yerini.
"benim bir nokta kırılmışlığım
gözlerimin ardında büyür durur" dediği için, ne zaman bir şey kalbimi sıksa ve gözlerimi doldursa aklıma geliyor kendisi.
veya ne zaman insanlara verdiğim kadarını alamayıp onların bencilliğiyle incinsem hatırlıyorum.
"şimdi insanların yalnız kolları var
ve ben delice bir şey istiyorum
şimdi insanların yalnız kolları var
ve ben başımı koyuyorum."
kendimi kimi zaman gereksiz bir fazlalık gibi hissettiğim anlarda anımsıyorum, o da bunu bir yerde hissetmiş olmalı ki şöyle demiş :
"geçerken karışmış gibiydi birisinin çektiği fotoğrafa"
insanlık için küçük, kendim için büyük bir şey yapmıştım. gidenin ardından kapıyı sımsıkı kapatabilmiştim. gelme diyebilmiştim. bu gücü kendime onun dizeleriyle aşıladım.
"beni dünyadan ötelere götürdün
kollarımı bağladın dur dedin
tuz kokan geceler dur dedi
durdum bekliyorum, gelme
...
şimdi kavramların ve cümle rüzgarın dışında
durdum bekliyorum, gelme."
ne zaman geçecek nasıl geçecek diye ağladığım anlarda cevabını kendisi verdi bana farklı farklı şiirlerinde. hepsi içimi umutla doldurdu.
"nasıl ve nerden, bilmeyeceksin
bir bekleyiş, bir unutuş, bir efkar
sonra yeniden yeniden
yeni baştan kızaracak elmalar"
"'acı acıya, su sancıya'
der aslı köylolan
acı acıya, su sancıya
ki yok ola, bir daha tadılmaya"
"ah demem çün bilirim
ne gelir ardından gecelerin
çözülür, çözülmez sandığın kördüğüm
unufak olur bukağı"
kendimi sayesinde alaca dağlarda sarı çiçek hissediyorum.
"alaca dağlarda sarı çiçek
açar kimse duymaz sabaha kadar
alaca dağlarda sarı çiçek
sevgisinden yalnızlığından korkar
....
korkar sevgisinden yalnızlığından
eğilir toprağa toprağa
alaca dağlarda sarı çiçek
bekleyin her gece bekleyin bekleyin
bir gün unutulmuş bir aynadan
bütün sevgiler size geri dönecek. "
son iki dizesi hafızamın baş köşelerindedir. çünkü biliyorum, inanıyorum, bütün sevgiler bir gün bana unutulmuş bir aynadan geri dönecek.
ve...
"siz dayanılmaz bir 'günaydın' sınız
sabah sabah insanı ayağına getiren
hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren
siz çocuk ağızlı bir 'günaydın'sınız"
dediği için ben o çocuk ağızlı günaydınımı arıyorum. biliyorum ki bir gün bulacağım ve dünyayı daha çok, daha kendiliğinden seveceğim.
gülten akın benim için... iyi ki doğmuş harika bir kadın. yo hayır, doğum günü bugün değil, ölüm tarihi de değil. özel insanları anmak için veya birilerine iyi ki demek için belirli günlere ihtiyaç duyulmamalı.
son olarak...
birdenbire değil de zamanla birini sevmenin güzelliğini daha iyi anlatan bir şiire henüz rast gelmedim.
"seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
'uyandım bir sabah' gibi değil, öyle değil
nasıl yürür özsu dal uçlarına
ve günışığı sislerden düşsel ovalara"